Selamlar arkadaşlar, kardeşler, canlar, dostlar,
Şahsi bir görüşümü paylaşacağım sizlerle. Eğer okumak istemezseniz, şimdiden ayrılın diye başta söylüyorum.
Haftada 2 defa olmak üzere bazı arkadaşlarla, dini konular bazen de felsefi yada sosyolojik konular üzerine müzakereli dersler yapmaya çalışıyoruz. Bu derslerde bir baş, bir sohbet eden bulunmuyor. Her hafta başka birisi, bir konu seçiyor, konuyu önden paylaşıyor, diğerleri paylaşılan kaynağı okuyor yada araştırıyor biraz. Sonra üzerine müzakere ederek konuşuyoruz. 1 saatte bitiyor. Birisini uzun yıllardır yapıyoruz, çok da istifadeli oluyor. Şu zamanda artık sohbet dinlemekten bıkmış arkadaşlar, kendi aralarında böyle birşey planlayabilirler diye düşünüyorum. İlla birilerinin birşey demesine, planlamasına gerek olmadığını düşünüyorum.
Şimdi asıl konuya gelirsek, gördüğüm kadarıyla ve hatta bildiğim üzere, bizler hep aynı kaynaklardan besleniyoruz. Risaleler, pırlantalar ve diğer sair kitaplar. Fakat biraz bu kaynakların dışına çıkınca, farklı bakış açıları elde etme imkanı olduğunu görüyoruz. Gazali okumak, mesnevi okumaları yapmak, büyük alimleri kitaplarından da faydalanmak, tasavvuf okumaları; bunlar bizim kendimizi değerlendirmemiz açısından, inançlarımızı, düşüncelerimizi farklı bakış açılarıyla ele almamızı sağlama açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum ve hatta bunu gördüm ve yaşıyorum. Tabi bu önerim herkes böyle yapsın değil fakat normal okuduğumuz kitaplara hakim olan arkadaşlar biraz dışarı çıkmalı diye düşünüyorum.
Yaptığımız müzakereli derslerde bunu direk farkediyoruz. Hep aynı örnekler, hep aynı bahisler, hep aynı değerlendirmeler. Herkes aynı kitaplara hakim olduğundan ortada farklı soru soran, meseleyi başka şekillerde değerlendiren arkadaş olmuyor. Biri bir fikir söylüyor ve diğer herkes aynı fikirde. Ne kadar sığ bir durum değil mi? O zaman ne öğrenebiliriz ki birbirimizden. Herkes su içiyorsa, herkes suyun tadından bahsedecektir. Biraz da şerbet, kola, meyve suyu yada ayran içenler olsa, onlar da bize oralardan bahsetseler daha güzel olmaz mı?
Şimdi hep okuduğumuz Risalelere bakalım. 4 kelim ve 4 kelam vardır hepimizin bildiği. 4 kelime nedir: Manayı İsmi, Manayı Harfi, Niyet ve Nazar. Bu 4 kelimeye bakarsanız, hepsi farklı bakış açılarına sahip olmaktan, mevzulara farklı yerlerden bakabilmeyi vurguluyor. Hep aynı kaynaktan beslenen adam, nasıl farklı bakış açılarına sahip olabilir?
Evet sanırım demek istediğimi anlatabildim, fazla uzatmaya gerek yok. Faydalandığım kaynakları burada daha fazla paylaşmayı düşünüyorum. Sizlerin de önerileri varsa, yorumlara ekleyebilirsiniz. Herkese güzel ve hayırlı okumalar dilerim...

2 Yorumlar
Keske kim olduğunuzu da yazsaymissiniz .
YanıtlaSilKim olduğumu yazarsam, yazılanların gerçekliği mi değişecek ey dost? Belli ki bu siteyi devam ettirmeye çalışan kişiyim. 1 kere şahsi bir yorum yazısı yazdık diye, isim cisim resim mi paylaşalım? İçeriğe bak, faydalı bulursan al, faydalı bulmazsan, yapıcı eleştirini yap. Ben de değerlendirip kendimi düzelteyim, yazıyı düzelteyim.
YanıtlaSil